Lise yıllarında erkeklerden nefret eden,yüz vermeyen,kariyer planları olan ve 35 yaşından önce evlenmemeyi düşünmeyen saf ve temiz bir genç kızdım. Kendimi nikah masasında bulduğumda ise 23 yaşındaydım. Şimdi düşünüyorum da ne kadar küçükmüşüm,ne kadar aptalmışım,saf sevgiye karşımdaki insana ne kadar inanmışım.Sevginin her şeyi düzeltebileceğin düşünmüşüm.
Ne kadar çok hata yapmışım. Beni incitmesine,aynı üniversite de aynı bölümü okuduğumuz halde beni aşağılamasına,onunla evli olduğum için şanslı olanın ben olduğuma o kadar inanmışım ki...
Resmen onu Dünya kendimi etrafında dolanan uydu Ay yapmışım.Hem onu sorguluyorum,hem kendimi.Neden beni bu kadar ezmene izin verdim,sonra da 'sen ve oğlumuz benim için evdeki yastık gibisiniz,hep varsınız.' dediğin an neden suratına tükürmedim,neden hiçbir şey diyemedim .Bunların hiçbirinin cevabı şuan yok,olsa da geçmişte kaldı ne ifade edecek bilmiyorum. Bilmiyorum,genel ruh halim bu. Acaba sen bunların cevabını biliyor musun? Bazen bunu merak ediyorum...
Y.A
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder