23 Şubat 2016 Salı

Ne Zaferinden Bahsediyorsun Sen Savaşla Aşkı Karıştırmışsın

 Milli marşımız haline gelen,dillere pelesenk olan bu şarkı,hepimizin içinden geçen duygulara tercüman.

Ayrılık aşamalarından daha önce bahsetmiştim. Şimdi ayrılık ve sonrasında dinlenen şarkılar sürecine değinmek istiyorum.


Başlangıç şarkıları: Yaşanılan şokla birlikte gönüllerin asi çocuğu  İsmail Y.K'nın unutulmaz parçası

"Allah belânı versin,
Allah seni kahretsin
Bana gelen sana gelsin yaaar
Hayatımı sen mahvettin,
Acımadın neler çektim
Kader seni de kör etsin.."

dinlenmeye başlanır. Kişi her ne kadar klasik müzik aşığı (!) ve elit olsa da ,bu dönem arabesk dönemidir. En acılı şarkılar defalarca dinlenir. Herkese anlatılır,kendine acınır. Teselli aranır.

İkinci evre şarkıları: Yaşanılan acı o kadar büyüktür ki,şok geçince inkar aşaması başlar.

Bu evre de kraliçe Demet Akalındır 

"Unuttum boyunu, posunu, huyunu, suyunu
Bu aşkın sonunu
Dönersen yalanla, dolanla
Utanma, sıkılma bu eski huyundur"

Zaten sevgim bitmişti,iyi ki ayrıldık. O bırakmasa ben bırakacaktım evresidir. Pop müzik bu dönem için son derece idealdir. 

Üçüncü evre şarkıları: Aşırı mutlu ve enerjik olmaya çalışmak kişiyi yormuştur. Kabuğuna çekilmek ve yalnız kalmak istenir. Bu dönem de Sezen Aksu idealdir

"Anladım, sonu yok yalnızlığın
Her gün çoğalacakHer zaman böyle miydi? Bilmiyorum... Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak"

Uzun uzun düşünülür,duygusal iniş çıkışlar başlar. Eski şarkılar dinlenir.

Dördüncü evre şarkıları: Acının doruk yaptığı,depresyon evresidir. Özlem başlamıştır,geride kalan güzel günler düşünülür.

"Unutmak kolay demiştin alışırsın demiştin
Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni"

Barış Manço , Sertap Erener ,Göksel,Sıla dinlenir.Ağlanır,ağlanır ve gözyaşları yavaş yavaş kurumaya başlar.

Beşinci evre şarkıları: Yaşanılanlar kabullenilmeye başlamıştır. Zaman zaman gene başa dönülecek gibi olsa da,sakinleşilmiş ,yeni hayata alışılmıştır.Bu dönemde Şebnem Ferah yüreklere su serper

"Sil baştan başlamak gerek bazen 
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Her şeyi unutmak"

Yüksek sesle dinlenir,bağıra bağıra söylenir.Güneş doğmaya,griler renklenmeye başlamıştır. 

Son evre şarkıları: Yeni hayata başlama ve yeniden umut dolma evresidir. Aşka ve sevgiye olan güvensizlik kırılmaya başlamıştır. Ufak bakışmalar ,yeni flörtler başlar.Bu evre de marş olan şarkı :)
 
"Hasretini çekmişlere,tazeyken dul kalmışlara
Alı gülü solmuşlara
Ver ver ver ver
Eyy tanrım bana üç tane
Üç de yetmez beş tane
Beş de yetmez yedi tane
Ver ver ver ver
Ver Allahım ver "

Amin :)


19 Şubat 2016 Cuma

Havale

Uyumadan önce kitap okuduk,dişlerini fırçaladı. Pijamalarını giydi,yatağa geçtik.

Kocaman öptüm. Birden konu döndü dolaştı,

yavruş: Anne,.... ,bugün okulda dedi ki babası onu gece uyumadan önce öpüyormuş.

ben: Olabilir annecim,senin babanın evi ayrı. Gel ben seni iki kez öpeyim.

yavruş: Hayır anne,sen babam değilsin.

ben: Tamam annecim,baban seni görmeye geldiğinde gece onunla kalabilirsin,o da seni uyumadan  öper.

yavruş: Ben hep öpsün istiyorum.

Arkasını döndü,bayağı bir zaman geçti uyudu sandım. Tam kalkıyordum ki "hadi öp " dedi sessizce.

Kocaman bir öpücük verdim,sarıldık uyudu.

O kişiyi de yukarı havale ettim. Küçücük çocuğa şunları yaşattığı için,umarım gerekli mesaj yukarıya ulaşmıştır.


15 Şubat 2016 Pazartesi

Aaaa yoksa haklı mı?

Geçen hafta ufak bir kaçamak yaptım,bir haftalığına şehir dışına çıktı. Çok sevdiğim,can dostum,kader ortağım dediğim arkadaşımın evinde kaldım. O da boşanmış bir anne ve 15 yaşında ergenliğin doruklarında bir kızı var.

Ben hamileyken çok tesadüfi bir şekilde tanıştık onlarla,zor ve yorucu bir evlilik yaşamış,kızına iyi bir rol model, kendi ayaklarının üzerinde duran tanıdığım en güçlü kadınlardan biri. İyi kötü her anımda benimle oldu,benim için yeri ve değeri çok büyük. Kızı benim eskiyi baba figürü yerine koymuştu. Kendi anne babasının evliliği bitse de evlilik güzeldi. Mutlu,eğlenceli,harika bir aileydik ona göre. Eski harika bir eş,ben de onun ileride olmak istediği eğlenceli,mutlu kadındım.

Boşanmamız onu çok etkiledi,bizim şehir değiştirmemiz beni ablası olarak gören ve ergenliğin sorunlarıyla boğuşan biri için çok problem yarattı. İçten içe benim eskiye kin gütmeye,laf sokmalara,ondan bahsedildiğinde dalga geçmeye başladı.

Bu sefer gittiğimde,akşam oturmuş, iki kadeh içerken hep birlikte konuşuyorduk  "Baba çocuk için çok önemli,keşke böyle olmasaydı " dedim. Arkadaşım da " Bunlar baba mı ya!" dedi. Biz tam bunalımın dibini yaşarken birden"Bence bu olayı büyüten çocuklar değil,sizsiniz" dedi. " Yani bizim sınıfta bir sürü arkadaşımın anne babası ayrı ve biz -,aaaaahhhh annem babam keşke boşanmasalardı  aynı evde yaşasa ,diye düşünmüyoruz. Ayrıca, iyi ki annemler boşanmış. Babam olsa biz annemle hayallerimizi gerçekleştiremezdik,mutlaka problem çıkarırdı" dedi.Bayağı konuştu,örnekler verdi. Biz kalakaldık. "Ayrıca,çocuklar anne varsa var. Sen hiç merak etme,yavrunun senin gibi bir annesi var. Olayı dramatize etmeyin sizi gidi arabeskçiler" diye bitirdi ve odasına gitti.

15 yaşındaki bir genç,bana bayağı hayat dersi verdi.Anne babası boşanmış bir çocuğun bana bunları söylemesi bir anlamda iyi geldi. Kendimi daha güçlü hissettim.

Bir hafta geçti, yolculuk uzun sürdü eve  gece varabildim .Baktım kuzu yatağında melekler gibi  uyuyor.Bir haftadır kokusu burnumda tütmüş, kıvrıldım yanına kokusuyla uyudum.,Sabah beni onlarca öpücüklerle uyandırdı.

Sonra dedim ki içimden, biz iyi bir takımız. Birbirimizden başka kimseye ihtiyacımız yok :)

11 Şubat 2016 Perşembe

14 Şubat Sınavı

Abartılmış,şişirilmiş günlere karşıyımdır. "Sevgililer Günü" nün hiç bir zaman önemi olmadı benim için. Belki de uzun zamandır hiç yalnız girmediğim için,bu sene ilk sınav!

Geçen sana bana küpe ve kolye hediye etmişti. Ve 1,5 ay sonra boşanmak istediğini söylemişti. Bazen düşünüyorum hangisi yalan,hangisi gerçekti.

Sevdim,çok sevdim... Ama artık tek başıma sevmekten yoruldum.

Sanırım artık sana veda ediyorum,sadece yavrumun babası olarak nitelendireceğim yere doğru emin adımlarla gidiyorsun.

Acı çektim mi,çoooook. Ama acıdan ölünmüyormuş.

Hayata ,aşka,sevgiye inancım var mı? diye sorarsan

Sanırım baharla birlikte içimde ufak hayaller,kıpırtılar başlıyor.

Kış bitti,bahar geliyor.

Sanırım sınavı geçeceğim,hissediyorum :)

1 Şubat 2016 Pazartesi

Ufak Çıkarımcıklar

Boşanmış bir anne olarak henüz birinci yılımı tamamlamasam da, benim de ufak tefek çıkarımlarım oldu. Birazını paylaşayım.

1)Yaşanan şokla birlikte felsefi düşüncelere geçiş evresi.




2) Facebookta ilişki durumunu değiştirme ve "sadece ben" yapma evresi.

 

3)Gözleri kan çanağı yaparcasına sosyal medyada onu stalklamak ve bunu yaparken gizlice yaptığını sanıp her yerde kendini ifşa etme evresi.



4)Her şeyin onu hatırlattığı, 7/24 ondan bahsedildiği ağlama evresi.



5)" Zamana bırak. Zaman her şeyin ilacı "diyenlere kazanla kızgın yağ dökme isteği evresi.














6) Yaşanılan acıdan dolayı bunu bastırabilmek için sürekli sevgiyle ve aşkla dalga geçme evresi.




7)"Bir gün gelecek ayaklarıma kapanacak ! Ben artık iyiyim,şimdi üzülme sırası onda !" atlattım ben yaaaa evresi.




8)Erkekleri yerden yere vurup,onlarla dalga geçme evresi.



9) Ortada bir çocuk varsa, zamanla dinginleşme ve evlada sarılma, en büyük aşkın evlada duyulan aşk olduğunu anlama evresi.


10)Sakinleşme,intikam planlarını rafa kaldırma. Beddua etmeme ama " Yarına kalacak ama yanına kalmayacak. İlahi adalete güveniyorum "evresi.



11) Bir kere olmadı diye sevgiden aşktan vazgeçilmemesi gerektiğini anlama yeniden aşık olabileceğine inanma evresi.



Sanırım bundan sonra aşk geliyor. Henüz oraya geçmedim :)