24 Kasım 2015 Salı

Hayaldi Kabus Oldu

Geçen hafta yavruyu bir kaç günlüğüne babasının yanına götürdüm. Doğum günüydü ve yalnız kalmasına içim elvermedi.Aldım yavruyu gittim.Tam olarak 2,5 ay önce bir hayal kurmuştum. Doğum gününde gidecektik, akşam birlikte pasta kesecektik, ben yavruyu uyutup tam evden çıkacakken, kolumdan tutacak ''gitme!'' diyecekti. Birden ışıklar kararacak, arka fondan bir müzik başlayacak, bana sarılacak ve üzerimizden simler dökülecekti. Yazarken gülesim geldi. Bu hayali kurarken çok mu içmiştim, beyin bedenden mi ayrılmıştı, astral seyahatte miydim tam hatırlamıyorum :)

Doğum günü sabahı buluştuk, yavruyu çok istediği bir yere götürdük yemek yedik. Pasta kesmek istedi babasıyla, burası çok kalabalık başka bir yere gidelim derken arabaya bindik ve yavru arabada uyudu. Aslında pasta alıp eve gidebilirdim ve hayallerimi gerçekleştirmek için bir adım atabilirdim. Ama yavrunun uyuduğunu anlayınca, hemen arabadan indim. ''Doğum günün tekrar kutlu olsun,siz takılırsınız uyanınca'' deyip adeta kendimi arabadan dışarı attım.
Bir kaç ay önce hayalini kurduğum o anı yaşamak bile içimden gelmedi. O eve gitmedim,o ev artık benim değildi. Önce biraz kötü oldum sonra toparlandım. Gittim kendime kitap aldım,kahve ısmarladım. O gece yastığa başımı koyduğumda hiç keşke demedim. Demek ki bitmiş !! Bunu anlamanın  dayanılmaz hafifliği, inanılmazmış.

Sabah uyandım, hava nasıl güzel. Sanki renkler daha canlı, güneş bile ayrı parlıyor. Derin bir nefes aldım, evinde kaldığım arkadaşımla harika bir kahvaltı yaptım.

Hayat güzel ve rengarenk karanlıktan çıkmak bizim elimizde. Hayat öyle garip ki, bir zamanlar hayaliniz olan bir şey bir zaman sonra kabusunuz olabiliyor.

Demem o ki; hayat her şeye rağmen yaşamaya değer!!!

20 Kasım 2015 Cuma

Win Win

Bir kaç  akşam önce  kardeşimle Cem Yılmaz'ın yeni filmi Ali Baba ve Yedi Cüceler'e gittik. Filme çok hazırız,delice güleceğiz elimizde patlamış mısırlarımız filmden önceki reklamları izledik ve film başladı. Filmi anlatmayayım ama filmin bir yerinde iki tarafında kazançlı çıkacağını ima eden '' win win '' ifadesini kullandılar .Ben birden buz kestim,ani bir flasback ile geçmiş gitti. Benim eski gizli gizli biriyle mesajlaşırken iddiaya girmişler. Kız kaybetmiş,buna yemek ısmarlayacakmış ama çok mutluymuş. Eski de ''iddiayı kaybedip seviniyorsun,win win diyorsun yani,bence de :) ''demiş. O okuduğum mesajlar geldi aklıma ne filme odaklanabildim ne de oraya takılıp kaldım  ama o gece biraz huzursuz geçti.

Sonra sabah oldu,tanıdığım en zeki kadınlardan birine olayı anlattım. O kadar başka bir yerden bakmaya ve dalga geçmeye başladık ki neye kızdığımı bile unuttum.

Demek ki zaman zaman saçma bir şey bile o eski olayları tetikleyecekmiş.Ahhh vahhhh etmeden hemen olayı başka bir yöne çekmek gerekiyormuş. Duygu durumu sinüs grafiği gibi iniş çıkışlıymış :)

Ve biraz düşündüm ve anladım ki asıl winner benmişim beybisi :)

Tüm winner kadınlara sevgiler :)

11 Kasım 2015 Çarşamba

Bugün İlk Defa

Boşanalı neredeyse 6 ay oldu. Çok farklı duygular hissettim bu süreç boyunca. Terk edilmekle ölüm acısı eş değermiş. Yasın 5 evresini de yaşadım.

- İnkar
- Öfke
- Pazarlık
- Depresyon
- Kabullenme

Öfke evresi en uzun süren evre oldu bende. Gerçekten gidip onu boğmak istediğim zamanlar oldu. '' Zamanla geçecek'' diyen herkese kızgın yağ döküp yakmak istedim,nasıl bu kadar basite indirgerler zaman acımı asla azaltamaz diye. Pazarlık çok sürmedi,depresyondan da sıkıldım hemen. Dedim nereye kadar hemen kabul edeyim dedim.

Zamanla bir şeyler değişmeye başladı. Ya da çoktan değişim başlamış ama ben fark etmemişim. Bu ara yavruda gene eski eve gitme isteği hortladı. Bu daha çok ben kızdığım ya da hayır dediğim zamanlara rastlayınca ,bunu bana karşı kullanabileceğini fark ettiğini düşündüm ve tepki vermemeye başladım. Zaten mümkün olduğunca götürüyorum babasının yanına. Bugün kendi kendime sordum ''Acaba olmaz ya pişman olsa gelse,yavru çok istese tekrar olur mu?'' Daha önce de ''noooo,nayır nolamaz '' derdim ama içimden ''keşke olsa'' diye geçirirdim.

Bugün ilk defa '' sanmıyorum,bence bitti artık ''cevabını verince çok şaşırdım ve çevreme baktım renkler daha mı koyuydu ne :) Baktım elimde yeni aldığım ruj,hep onun sevdiği pastel renkleri alır koyu renk ruj beğenmezdim. Elimdeki ruju sürdüm kıpkırmızı :) Şöyle bir baktım,yakıştı beeee dedim.

5 Kasım 2015 Perşembe

Masumiyet

Boşanalı neredeyse yarım yıl oldu. Böyle söyleyince daha anlamlı oluyor. Onsuz yaşayamayacağıma inanırdım yarım yıl oldu. Baya baya yaşanıyormuş. Hem de hayat güzelmiş.

Boşanmanın şöyle bir  yan etkisi oldu bende,masumiyet kaybı. Bu süreçte onlarca arkadaşımın evliliğine başka bir gözle bakma şansım oldu. Aslında evlilikte herkesin içten pazarlıklı olduğunu ve sürekli kendini haklı çıkarmak için bahaneler ürettiğini gördüm. Bir arkadaşım sürekli kendini acındırma duygusu ile evliliğini sürdürürken, çocukları göstermem diye tehditle evliliğini devam ettireni de gördüm. Kiminle konuşsam evliliğinde mutsuz ama idare ediyoruz işte diyerek hayatına devam ediyordu. Kendi kendine yalan söylüyordu.

O hayallerimizdeki anne-baba-çocuk kavramının içinin ne kadar boşaldığını gördüm. Keşke böyle olmasa ama maalesef durum bu. 

En azından ben boşanana kadar o adamı gerçekten sevdim,ya da sevdiğimi sandım. En azından içim rahat,o zaman hayallerimdeki masumiyete sahiptim...

Şimdi mi ? hahahahahahaha :) 

3 Kasım 2015 Salı

Canımsss Yaa Vol.2

Özgüvenimi minimuma indirdiği zamanlardan biriydi gene, tatile gittik. Benim seçtiğim otel ve tatil yerini beğenmezse burnumdan getirir diye satıcı gibi iyi bir şekilde göstermek için göbeğim çatladı. Yeter ki o memnun olsun,o ne isterse yaparım modundaydım. Bir gün plajda odanın balkonu kara tarafına mı,deniz tarafına mı bakıyor diye iddiaya girdik. Kaybeden kazananın istediğini yapacaktı. Oteli ben tuttğum ve odanın kara tarafında olduğunu bildiğim için gayet böbürlenerek iddiayı benim kazanacağım konusunda inatlaştım. Plajdan odaya geldik ve oda kara tarafına bakıyordu.
Hemen bozuldu,hissettim. Ne isteyeceksin saçma sapan bir şey isteme dedi. O kadar ezik ve çaresizdim ki,bana 5 tane romantik cümle söylemesini istedim. Hiç oralı olmadı,akşam oldu yemek yedik. Yavru uyudu,şımarıkça dedim hadi artık söyleee!!
Önce bana ters ters baktı,ben odaya gidiyorum dedi.
Dedim saat daha 9,bu saatte mi yatacaksın?
Bıktım senin zorlamalarından,ben duygularını ifade edemeyen bir adamım. Bunu şu kafana sokamadın gitti dedi.
O kadar eziktim ki,onunla odaya çıktım. Önce özür diledim,sonra 3 gün boyunca tatilde bin bir kaprisini çektim. Ne yaptıysam mutlu edemedim.

Tek istediğim ''Seni seviyorum'' demesiydi.Adam hissetmiyormuş ki söylesin.

Ayyyy ne ezikmişim !!! Canıms yaaa :)

1 Kasım 2015 Pazar

Ne Kaaa Harika Bir Baba

Yavrunun yeni kreşinde 29 ekim kutlaması vardı. Yaş olarak küçükler grubunda olduğu için gösteriden çok birlikte gideceğimiz bir kutlama olacaktı. Babası mutlaka benimde gelmem lazım diyerek çarşamba akşamdan geldi.Perşembe sabah birlikte kreşe gittik,diğer çocuklar anne babalar herkes oradaydı. Kreşteki müdüre ve yavrunun öğretmenine nasıl ilgili bir baba tablosu çizdi anlatamam. Bir ara alkışlayasım geldi :) Nasıl abartılı sevgi gösterileri,kucaklamalar öpmeler falan.

Ses etmedim,görmezden geldim. Ama sonra herkesin bana '' Ayrılmışsınız ama ne kadar ilgili bir baba. Biz aynı evde yaşıyoruz ama babası hiç ilgilenmiyor.'' demesini işitmek zorunda kaldım.

Anladım ki sırf egosunu iyice tavan yapmak,millete hava atmak gösteriş yapmak için gelmiş.

Daha fazlası değil...