28 Ocak 2016 Perşembe

Ben,Sen,Sen,Sen,Sen

"Kişi zamiri" nedir desem?

Bizim aklımıza tdk daki şu tanım gelir :Kişinin yerine kullanılan zamir, şahıs zamiri 

"Ben, sen, o, biz, siz, onlar."

Öyle insanlar vardır ki kişi zamiri sadece "ben" dir. Tanıdık geldi değil mi :) O kişiler  karşınızda "ben,ben,ben,ben,ben,ben" dedikçe  siz de "ben,sen,sen,sen,sen,sen" demeye başlarsınız.

Bu kişiler tüm enerjinizi,yaşama sevincinizi,umutlarınızı,sevginizi,neşenizi sömürürler. Sizin yaptığınız espiriyi bile sahiplenir,yaratıcı bulunan fikirlerinizi bile kendininmiş gibi başkalarına anlatırlar.

Bir süre sonra öğrenilmiş çaresizlikten mi yoksa cam tavan sendromundan mıdır bilinmez,siz bu duruma alışırsınız. Başkalarının gözüne batan sizin için önemsizdir. Binbir bahane bulur onu haklı çıkarmaya çalışırsınız.

Güzel bir ağaçken,yavaş yavaş kurumaya başlarsınız . Hastasınızdır ama haberiniz yoktur.Her olay bir tomurcuğu daha kurutur,hastalık tüm ağaca yayılmıştır. Böyle kuruyup gideceğim herhalde derken...

Bir şey olur,bir güç sizi kendinize getirir. O kuruyan dalları keser,acır hem de çok. Tüm dalları kesilmiş bir ağaç gibi çaresiz ve yalnız hissedersiniz kendinizi. Tam da o an kış gelir,üstünüze kar yağar. Acınız daha da artar,üşürsünüz,korkarsınız.

Sonra birden gökyüzünden güneş sizi selamlar.Bahar gelmiştir,tüm karlar erir.Eriyen karlar tüm kalan hastalığı da temizlemiştir.Birden kendinize bakarsınız ki kopan o dalların yerine yeni tomurcuklar çıkmış.

Çok daha sağlam,çok daha sağlıklı...

Ve dersiniz ki ; "ben,ben,ben,ben,ben,ben" değil bence artık "eben" ;)




27 Ocak 2016 Çarşamba

Dip

Bazen dil bir şey söyler kalp başka bir şey. Ağzımızdan çıkanlar keşke kalbimizden de çıksa,hemen çıkabilse.

Hemen iyileşeyim istedim,hemen çıkayım o karanlıktan. Ama dip gözükmeden,ayağını vurup çıkamıyormuşsun. Olmuyormuş.

Dipteyim,karanlık ve acı. Baktım da karanlıkta canavar zannettiklerim sadece gölgeymiş. Canavar yokmuş,kendi gölgemden korkmuşum.

Bu işin raconu buymuş. Kirpiklerimden ayak ucuma kadar canım yandı,etlerim kopuyor zannettim. Kalbim acıdan patlayacak sandım. Ama baktım sonu yok,daha aşağısı yok.

Derinlere indim,şimdi nefes alma vakti.

Ayağımı yere vurdum,güç aldım ve yukarı çıkmaya başladım...

Ha gayret :)

21 Ocak 2016 Perşembe

Neyini Özlüyorsun?

Her ne kadar 2016 yılının bizim için iyilik,güzellik,barış ve umut dolu olacağına inancımız devam etse de, bazen motivasyonumuzun düştüğü zamanlar oluyor.

Geçenlerde baktım uzun zamandır depresyona girmiyorum,dedim kapıdan bir bakıp çıkayım :)
Depresyon şarkıları dinledim,bayağı zorladım kendimi. Kardeşim karşımda,dedim ki:

ben: Offffff kötüyüm!

kardeşim: Aaaa belli olmuyor,ne oldu ?(umursamadan bilgisayarın ekranına bakarak cevap verdi)

ben: Depresyondayım ya,onu özlüyorum ühühhühhhhhüü (hafif gözlerde yaşarma)

kardeşim: Neyini özlüyorsun?

O an düşündüm,neyini özleyebilirim?

Tatlı dil,yok. Güler yüz ,ıı ıhhhh. Ruhumun okşanması,evlerden ırak. Anlayış,o da ne. Sevgisini belli etme,odundan hallice. Değer verilme,ekside. Huzur, o zaten bünyesine aykırı. Mutluluk,yaşam felsefesi dışında.

Düşündüm,düşündüm. Sadece sarılmasını özledim,o da sanırım kış diye. Polar sabahlık aldım özlemim geçti.

Bayağı sıcak tutuyormuş :) Tavsiye ederim.

9 Ocak 2016 Cumartesi

İlkler

Aralık ayı beni derinden sarstı. Bir çok ilki yaşadım. Bir hafta tatili vardı buradaydı. Otelde kaldı yavruyu alıp verirken hep sohbet ettik. Bu "arkadaş" muhabbetinin beni bunalttığını fark ettim.

 Babası burada diye ocak ayında olan doğum gününü kreşte kutladık. Konuştuk,ben konuştum o kaçtı,ben sordum o daha da kaçtı. Derken yılbaşı akşamı geldi,yavruyu getirdi. Sanki iki yabancı gibi birbirimize "mutlu yıllar" diledik. O otele ailesinin yanına döndü. O bambaşka bir hikaye.

Neyse akşam yavruyla ailecek güzel bir yemek yedik,o erkenden uyudu.

14 yıldan sonra ilk kez yeni yıla onsuz girdim. Gittim uyuyan yavrunun yanına ona sarıldım ve el ele saydım içimden "10-9-8...3-2-1" diye. Olmak istediğim yer burası dedim...

00.03 de bana "mutlu yıllar :)" diye mesaj atmış. Önceden olsa heyecanlanırdım,baktım baktım bir daha baktım. Yazdım "sana da" .


İlkler yılı olacak 2016 hoş geldin  :)