11 Mayıs 2016 Çarşamba

Kara Murat Benim!!


Evet,bugün bahsetmek istediğim durum benim tabirimle "kara murat sendromu".

Hayat  denen şey çok sürprizli olduğu için her an bize "nanik" yapmaya hazırdır. Hepimiz iyi kötü şeyler yaşayarak hayatımıza devam ederiz. Bazen güler geçeriz.Bazen sendeleriz,düşeriz,hatta dibi görürüz sonra ayağımızı yere vurup bir kuvvet yukarı çıkarız. Süreç böyle işler.

Yani böyle işlemeli. Ama biz milletçe biraz arabesk olduğumuz için, tam ayağa kalkmışken kendi kendimizi tekrar dibe çekeriz. Hatta bundan zevk alırız.

Geçmişi geçmişte bırakamama ve "kara murat sendromu" da tam burada ortaya çıkar. Birinin yaşadığı tanıdık bir acıda ya da durumda okları hemen kendimiz çevirir "bende,bende aynen!!" demeye başlarız. Aslında o yara kapanmıştır,kabuk bağlamıştır. Ama biz bilmem kaç sene öncesine dönüp o yarayı kendimiz kanatırız.

Burda suçlu olan kimdir,zamanında bunu bize yaşatanın tabi ki payı büyüktür ama en başa dönen aynı acıyı kendimize hatırlatan bizim hiç mi suçumuz yoktur.


Ben diyorum ki,yeteri kadar Kara Murat olduk artık Raga Oktay olma zamanı :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder