Hayatına anlam katan yavrusuyla birlikte bambaşka bir hayata başlayan ve yeni başlangıçlar yapan bir annenin,içini döktüğü yer :) Yalnızlık lafın gelişi...
30 Mayıs 2016 Pazartesi
Medusa
Medusa, Yunan mitolojisinde gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yılan saçlı,keskin dişli,çirkin dişi canavar.
Medusa,böyle doğmamıştır. Bir ölümlü olarak dünyaya gelen güzeller güzeli Medusa, kendisine aşık olan Posedion tarafından Athena tapınağına kaçırılmıştır. Bunun üzerine Athena kıskançlık krizine girmiş ve güzeller güzeli Medusa'yı saçları yılan,sivri dişli, gözlerine bakanı taşa çeviren bir canavar haline getirmiştir.
Medusa da bu yaşadığı haksızlıktan dolayı, içinde kalan iyiliği tamamen unutmuş ve ruhen de bir canavara dönüşmüştür.
Medusa isteyerek dönüşmemiştir, dönüştürülmüştür.
Hepimiz iyi kötü şeyler yaşıyor ve bazen isteyerek bazen de istemeden dönüşüyoruz. Şekil değiştiriyoruz,dönüştürülüyoruz.
Ama...
Neye dönüştüğümüz çok önemli. Haksızlığa uğradım derken haksızlık yapmak, özgürlük beklerken kısıtlanmak,suçu hep başkalarında aramak da bir bakıma Medusa'ya benzemeyi andırıyor.
Kimimiz maddi ya da manevi ağzımızda altın kaşıkla doğduk, kimimiz doğmadık. İyi ya da kötü birini sevdik,evlendik. Hatta o kadar sevdik ki çocuk sahibi olduk. Evliliklerimiz bazı sebeplerden dolayı bitti. Ama biten evlilik,hayat değil. Kimimizde artı bonus var,evlat var. Biz hala o eski biziz,birinin dostu,birinin komşusu,birinin kızı,birinin kardeşi,birinin eski aşkı.
Biz hala biziz, sadece anne değiliz. Ya da sadece evli,boşanmış,bekar,yalnız kadın değiliz kadınız.
Biz bir bütünüz bunlarsa sadece parçalarımızdan bir kaçı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder