Günlerden bir gün akşam yemeğine köfte yapacaktım, yanlışlıkla tuzu iki kez koymuşum. Sofrayı hazırladım. Köfte ve diğer üç çeşit yemeği sofraya koydum. Kendimce sempatik bir sesle çağırdım " hadi aşkım,yemek hazır"
İşi olduğu için (ışınlanma icadı olsun, kansere çare olsun, atomu parçalama olsun) masaya on dakika geç geldi. Dur yavrum baban gelecek, yemeği birlikte yiyeceğiz diyerek çocuğu beklettim.
Geldi, hepsinden koydu tabağına. Köfteyi attı ağzına " Bu ne yaaa!!!" diye çıkıştı. Yedim, dedim biraz tuzlu olmuş. Herhalde iki kere tuz attım, yarın ben bunu domates sosuyla pişirir tuzunu alırım. Diğerlerinden ye istersen dedim.
Bir hışımla masadan kalktı, "Senden istediğim sıcak bir kap yemek, onu bile yapamayacaksan!!!" dedi ve çalışma odasına kapattı kendini. O güne kadar yaptığım envai çeşit yemekler, sabah 6 da kalkıp yaptığım gözlemeler,sıktığım taze meyve suları biranda yok oldu.
Üzülerek gittim odasına, Özür diledim on kez. Dedim haklısın, çok dikkatsizim. Bir daha olmaz ve buna benzer ezik cümleleri sıraladım. İki gün küstü bana...
Eziklik konusunda doktora yapmışım.Baya bildiğin pas pas olmuşum :) Şimdi diyorum ki ona:
Canım sen git zıkkımın kökünü ye, ya da eşeğin ayağını ye, ya da ne yersen ye....
Yürüüüü, taş arabası.....
Ohhhh beeeee:)
Ahahaha eşşek ayağı paça mı diyosun askosu:)))
YanıtlaSil