Aslında yazıları taslağa çevirmiştim ama son bi kez yayınlayayım dedim, bir süre sonra belki blogu toptan silmeyi düşünüyorum.
Ben döngümü tamamladım. Gideceğim daha çok yol olduğunun farkındayım ama çok yol katettiğim de bir gerçek.
Buraya yazmak bana çok şey kazandırdı. Duygularımı döktüm, yazdıkça rahatladım.Yazdıkça ne kadar değiştiğimi gördüm. O, zaman denen kavram, ne kadar muhteşem bir şeymiş anladım. En önemlisi bana harika ve eşi benzeri bulunmaz bir dost kazandırdı.Yaralarımız öyle aynıymış ki, öyle yardımcı oldu ki bana, onda öyle kendimi buldum ki ona ne kadar teşekkür etsem az...
Seni seviyorum güzel kadın, kızıl kraliçem :)
Bu blogu açmama sebep olan sen, eski aşkım, eski kocam, eski sevdiğim.Yolun açık olsun senin de...
Çok sevdim, çok aşık oldum, boşandım, anne oldum, boşanmış anne oldum, yalnız anne oldum ama aslında hepsi ben oldum...
Sonra baktım ki ayrıştırmak değil önemli olan; toparlanmak. Ben her şeyden önce benim, medeni durumum, çocuğumun olup olmaması benim asıl kimliğim değil, bir parçam.
Belki dünyada bunları yaşayan tek kadın, boşanan tek anne, tek yalnız anne, en acılı anne benim diye düşünebilirsin ama değilsin inan. Adımız, sanımız, yaşadıklarımız biraz farklı olsa da inan ayrık değil, kesişim kümeleriyiz biz :)
O yüzden önce kendine inan ve değişmek için bir adım at.
Sen boşandın, ben de boşandım ama bitti. O yükü taşıma omuzlarında, kendine bir ceket olarak giyme onu. Hayatının sonuna kadar bekar ya da boşanmış anne değilsin sen, sen birisin, adın, sanın var, kimliğin, kişiliğin var. Kendi hayatın var, sahip çık ona :)
Anka kuşu misali,öl ve küllerinden doğ, diril ve yeni hayatına başla...
Nasıl desem;
Başka bi yerde, başka bi kimlikle yeniden görüşmek üzere, şimdilik,
ELVEDA...